16 Temmuz 2014 Çarşamba

LETONYAYA VİZE ALMAK İÇİN DÜŞTÜK YOLA :)) ( ANKARA GEZİSİ )

     Bu sene hayat beni hiç ummadığım anlarda Ankara ya savurup duruyor birden bire bi bakıyorum Ankaradayım Özgede yanımda Ankarada koşturup duruyoruz :)
      İlk önce mayısta gitmiştik Ankaraya topluluk gezisiyle,hiç aklımızda yoktu gezi var geliyo musunuz dediler ,bindik arabaya gittik :)) bi kaç küçük aksiliğe rağmen çok güzel bir gezi olmuştu gerçi biz zamanın çoğunu gruptan ayrı Özgeyle gezerek geçirdik ama olsun :)) güzel anılar bıraktı bende...
      Gelgelelim ikinci gezimize..Erasmus için vize almamız gerektiğini biliyoduk Ankaraya gideceğimiz belliydi ama ne zaman ?? işte o bi türlü oturmamıştı..hergün eksik yeni bir belge,hergün yeni bir sorun,hergün bu sefer kesin gidemiycem atraksiyonu filan derken baya yıprandık...sonra bir arkadaşımız gereken son belge yarın gelecek dedi  bizde hızla tüm diğer belgeleri hazırladık,ertesi gün geldi son belgeyi bekliyoruz akşam 4 oldu yok dedik herhalde gelmez daha otobüs biletlerini arayıp iptal ettirdik ve altıda geldi mi sana mail..gene bir koşuşturmacayla tekrar bilet alındı , hazırlıklar yapıldı ve akşam 9 otobüsüne yetiştik..
        Biraz uyuyup biraz konuşup sabah 7 de aştide indik


aştinin hemen arkasında ankaray var ankaraya binip kızılaya geldik...
kızılayda sorup soruşturup 413 nolu otobüs ile Raşit galibe ulaştık raşit galip konsolosluklarla dolu Letonya konsolosluğunu sorarak bulabilirsiniz :)) ben anca şöyle tarif edebilirim raşit galipde makkarna diye bi yer var onun 3 4 bina ötesinde :))
    Konsolosluğun 10 da açıldığını biliyoduk ama herşeyden önce gidip orayı bulmak istedik verhasıl buldukda saat 8 de kapısındaydık,bahçe kapısına bir zil takmışlar benim canım arkadaşım özge elini dayadı zile çalıyo..bi yandan kikirdiyoruz kapıda ve birden bire bir ses hoporlörden geliyo ...kimm oooo :))))
     Gayet kibar ve sevimli bir şekilde vize başvurusu için geliyoruz dedik..ve yarı türkçe yarı yabancı aksanlı bir adam sesi '' siz saatin kaç olduğunu biliyo '' dedi donduk kaldık özge ''okeyyy '' dedi ne alakaysa !! :)) ve biz arkamıza bakmadan ordan uzaklaşırken aynı ses '' eğer siz bilmiyosa kapıdan oku kaçta '' diye söyleniyodu diafonun öte ucunda :)
    Bizde gidip bi yer bulup oturduk ismi c'viz ankarada bir çok şubesini görebilirsiniz ama görsenizde girmeyin derim bi kahvaltı yapalım dedik tabak bildiğin boş geldi ödediğimiz faiş hesapda cabası.
.kahvaltı yapmaya çalışıp 10 a kadar vakti doldurduk ve gittik tekrar konsolosluğun önüne bu kez kapıyı çalmaya korktuğumuz için biraz bekledik kapıda ve diğer bekleyen arkadaşlarla daha sonra bizde daldık içeri..biz soru filan sorarlar diye bekliyoduk bide diafondaki beyefendi çıkacak karşımıza diye titriyoduk ama işlemleri çok hoş siyahi kıvırcık bi abla yaptı ingilizcesi gayet açık ve anlaşılırdı.. sağolsun herşeyi halletti..konuştuk anlaştık ve yüzümüzde gülücüklerle çıktık oradan..
    saat 10 30 da tüm işlemleri bitirmiştik yani akşam 9 a kadar özgürdük :)
  raşit galipden kızılaya yürüyerek indik
 oradan tunalı hilmiye çıktık  mağazaları dolaştık yolun ortasında oturup mısırlarımızı yedik tekrar kızılaya gittik ordan metroyla ikimizinde favori mekani ankamalle geçtik..
.ankamall resmen küçük cennet benim için..bildiğin saatlerce dolaşmısız ve her katı iki kere gezdiğimizi farkettiğimizde ikimizide hali kalmamıştı :))
 yemeğimizi ankamallde yedik ama tadilat yüzünden sanırım pek güzel bi yer yoktu ama doyduk en azından..ardından dönüş vaktine kadar  ankamallin bahçesinde oturmaya karar verdik..ama 15 dk geçmeden daha yorgunluğumuz bile dinmeden yağmur başladı..şans işte :))
metroya binip aştiye gitmeye orada gezmeye kadar verdik..ankamallden aştiye gitmek için metroyla kızılay durağında inip aşti ye aktarma yapmanız gerekiyo..aşti şehir dışı biyer otobüsünüz 9 da saat 7 napsak derken foursquaredan yakındaki magazaları sorgulattık ve 400 metre için de armada ve bir alışveriş merkezi daha görünüyodu benimde kotum beni sıktığında onla yola çıkmaz istemedim gidelim bana eşorfman alalım dedim..bir amcanın yanlış tarifi yüzünden 15 dk armada ya 25 dk da ulaştık ama korkunç gerçek gün gibi ortadaydı koca alışveriş merkezine insan bi tane mi eşorfman getirmez arkadaş yok işte yok. bildiğin nalet bir plaza orada en hoşuma giden şey merdivenlerdi piano tuşları şeklinde yapmışler merdvenleri ve her adım da melodi sesleri yükseliyo :)) bayıldımmm :) oraya ait bir video linkte 
http://www.youtube.com/watch?v=Yb5uYBymLys

bu arada biz bileti 9 sanarken özgecim keşke 9 30 olsa dedi ve bi baktı gerçektende öyle :)) kızın içi temiz :))
   eşormansız ben söylenmeye huysuzlanmaya başladım biletimize yarım saat olduğu halde  bu kez koştuk  armadanın karşısında ki next level isimli alışveriş merkezine oradan yakın görünüyodu ama birazcık varmış mesafe :(( geniş çaplı bir otoyolu geçip karşıya geçmeyi başarmanın zaferiyle girdik içeriye ama oda ne girir girmez burberryler michail korkslar karşıladı bizi bura armadadanda beterdi yani :) ama tam çıkacakken bir mağazaya girmeyi ve eşorfman bulmayı başardık :)) ve biletimize 15 dk vardı :))
    kendimizi taksiye atmamız ve aştiye varmamız bir oldu üstelik hala 10 dk mız vardı bu arada annesinin kızı olarak takside yapığımı anlatmadan geçemiycem..telefonum çalmış gibi yapıp hayali abimle konuştum ve taksideyiz 5 dk sonra oradayız dedim ki.. taksici abimiz mesajı alsın gecenin 9 unda takside iki kızın ne işi var sahipsizler mi demesin :) tamam tamam biliyorum gerçek bir Malatyalıyım :))
    ardından otobüsümüze bindik ben eşorfmanımla  gayet rahatdım tabi :)) işte arabamız 9 30 da kalktı ve ikimizde 10  30 dan sonrasını hatırlamıyoruz sabah muavin abinin abla kalkın geldik diye dürtmesiyle uyandık işte :)))
   özoşumla bi ankara geziside böyle sonuçlandı işte :))





2 yorum:

  1. senle gezmek çook güzeldi ama okumak da ayrı bi zevk verdi :D ayrıca çok güldüm okurken özellikle 'sen saatin kaç olduğunu biliyo?? hımm ok :D' ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. senle herşey güzel canımmm :)

    YanıtlaSil