25 Temmuz 2015 Cumartesi

Dur..

Kollarında hafif bir uyuşma,nefeste düzensizlik,kalptede   bir öküz olur ya öyle bir andayım galiba..klayveye zor basıyo parmak uçları..ağlamak istiyorum olmuyo yapamıyorum ya annem görürse endişesi tutuyo göz yaşlarımı..en çok annemi üzmekten korkuyorum galiba şu sıralar..hava sıcak..korkuyorum..
Bazen bağırmak istediğin dönemler olur ama susmak zorunda olduğun...zorunluluklardan sıkılıyorum...yeni bir düzen yeni bir hayat akışına alışmaya çalışıyorum..yenilikleride sevmiyorum...sıcak bir duş belki ihtiyacım olan şey..su gibi aksa gitse içimden diyorum..
Herkes hakattiğini yaşar sözünü ne çok kullanırdım.demekki bunu haketmisim diyorum içime sinmiyor..bu kadar kötü olmuş olamam..neden içime gömdüklerim dışarı çıkıyo şimdi neden kimseye anlatamam dediklerimin içinde boğuluyorum..kalbim iki parça biliyorum iki parçayım ben iyiiym, kötüyüm,gerçek ve sahte iki benim ben..hiç olmadığım kadar yakınım belki şuan allaha hiç inanmadığım  kadar inanıyorum ve hiç olmadığım kadar isyan ediyo kalbim asla olmaz dediklerimizi bak oluyo sizede işte diyemi gönderiyo Allah eğer öyleyse,dur demek istiyorum ben anlayavcağımı anladım dur artık olmaz mı ??           

17 Ağustos 2014 Pazar

HER DOĞuş AYNI MIDIR ? ....ASLA !! ( blogumun süt anasına )

       Herşey normal akışında başlamıştı aslında çocuktuk zorla tutup okula getirmişlerdi....44 çocukla aynı sınıfta olunca herşey güzelden öte rezaletti..altına yapanlar , derse annesini getirip tahtayla önümüze set kurduranlar..
ağlayanlar..aşırı yaramazlar..saçı hiç bozulmayan öğretmenin gözde öğrencileri..hala nerede duysam tanıyacağım sınıfa has ekşi süt kokusu... a lar b ler c ler..1 ler 2 ler 3 ler..beden dersinde topluca oynamaya çıkmanın sevinci...oyundan dışlandığında duyulan o hüzün ( lan bi kere önümüze gelene bin tekmede beni yamuk yürüyorum diye attınız unutmadım  yeri gelmişken söyliyim ) , sabah andımızdan kaçmaya çalışmak ,toplu sıra dayağına tutulmak, pislik yuvası kantinden alınan patates ekmeğin unutamadığım tadı..hayatın en karaktersiz en kendini bilmez dönemi..kendini bulmaya çalışmak..ait olacağın bir grup aramak..bazen yanlış seçimler..bugün bakınca çocukmuşuz ya diyeceğimiz yüzümüzü güldüren anılar, yıllar ...
        Geçip giden , sık sık sıkı sıkı kenetlendiğimiz..bazen ayrı düştüğümüz..geri dönüşlerde aynı yerden hiç birşey olmamış gibi devam edebildiğimiz tam 14 sene..
         Çabuk mu geçiyo yıllar bana mı öyle geliyo acaba..düşünsene safiş kaç yaşına geldik..bugün doğum günün bir yaş daha büyüdün..14 sene önce bana sorsalardı şu arka sırada oturan sessiz kız 14 yıl sonra sence nasıl biri olur deselerdi seni sana anlatırdım..o sessiz kızın o an aklından geçen şeylere akıl sır ermeyeceğini,hayal dünyasının derinliklerine kimsenin erişemeyeciğini..sessiz sessiz otururken kafasını öndekinin arkasına gönüp parçalağı silgileri millete fırlatan kızın asla büyümeyeceğini..hocasından azar işitince başını eğmeyip sonra tek başına kimse görmeden ağlamaya çalışan kızın ne gururunu ne o derin hüznünü asla kaybetmeyeceğini , söyleyemediklerini yazacağını cizeceğini..depresif hallerinden ,  olur olmaz gülmelerinden , ,kalemlerinden , kitaplarından birde sırt çantasından asla varzgeçmeyeceğini , hayvanları hep seveceğini...hep farklı olmayı ve farklı olanı seveceğini bildiğimi söylerdim..birde seni hep çok seveceğimi ..yıllar geçsede..hergün görüşmesekde..ne olursa olsun kopmayacağınmızı bildiğimi söylerdim..
     .Olmak istediğim asla olamayacağım ben olmanın yakınlığı var sende..çocukluğum var..
      Her doğum aynıdır evet ama her doğuş asla..bazı insanların doğuşu özeldir..ve zordur bulmak onları..ben doğuşu özel bir dosta sahibim mayası farklı mayalanmış..ve bizim dostumuz olmuş..,
     Biirsin en zorlandığım şey yazının sonunu bağlamak..işin özeti kuzum iyi ki doğdun..

      çok güzel bi yazı yazmış seni anlatmış anca bu kadar güzel yazılırdı bide oynayan şeyleri koymuş ya benim hala kullanmayı beceremediğim öldüm bittim :) ama benden önce yazdı diye biraz gıcık olmadım da değilde neyse sen herşeyin en güzelini hak ediyosun 
 :)


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSmzrFdWl0PsvDxTRxmKYNAP9N1hcnFPrNF_tM6ozDWx8mt02mx_8vRrS32llQHXnGpTP0RqBqNSwYo_YUUw_Q0pR5Qe1lnVGuzP9veWek2pdxMtZ9jVstEWBmzxr_F3EFzoN8LXvslG-o/s1600/giphy+(7).gif


Bu linke girince oynayan şey çıkacak umarım beğenirsin :) seni çokk seviyorum öpüldün kib by :)

16 Temmuz 2014 Çarşamba

LETONYAYA VİZE ALMAK İÇİN DÜŞTÜK YOLA :)) ( ANKARA GEZİSİ )

     Bu sene hayat beni hiç ummadığım anlarda Ankara ya savurup duruyor birden bire bi bakıyorum Ankaradayım Özgede yanımda Ankarada koşturup duruyoruz :)
      İlk önce mayısta gitmiştik Ankaraya topluluk gezisiyle,hiç aklımızda yoktu gezi var geliyo musunuz dediler ,bindik arabaya gittik :)) bi kaç küçük aksiliğe rağmen çok güzel bir gezi olmuştu gerçi biz zamanın çoğunu gruptan ayrı Özgeyle gezerek geçirdik ama olsun :)) güzel anılar bıraktı bende...
      Gelgelelim ikinci gezimize..Erasmus için vize almamız gerektiğini biliyoduk Ankaraya gideceğimiz belliydi ama ne zaman ?? işte o bi türlü oturmamıştı..hergün eksik yeni bir belge,hergün yeni bir sorun,hergün bu sefer kesin gidemiycem atraksiyonu filan derken baya yıprandık...sonra bir arkadaşımız gereken son belge yarın gelecek dedi  bizde hızla tüm diğer belgeleri hazırladık,ertesi gün geldi son belgeyi bekliyoruz akşam 4 oldu yok dedik herhalde gelmez daha otobüs biletlerini arayıp iptal ettirdik ve altıda geldi mi sana mail..gene bir koşuşturmacayla tekrar bilet alındı , hazırlıklar yapıldı ve akşam 9 otobüsüne yetiştik..
        Biraz uyuyup biraz konuşup sabah 7 de aştide indik


aştinin hemen arkasında ankaray var ankaraya binip kızılaya geldik...
kızılayda sorup soruşturup 413 nolu otobüs ile Raşit galibe ulaştık raşit galip konsolosluklarla dolu Letonya konsolosluğunu sorarak bulabilirsiniz :)) ben anca şöyle tarif edebilirim raşit galipde makkarna diye bi yer var onun 3 4 bina ötesinde :))
    Konsolosluğun 10 da açıldığını biliyoduk ama herşeyden önce gidip orayı bulmak istedik verhasıl buldukda saat 8 de kapısındaydık,bahçe kapısına bir zil takmışlar benim canım arkadaşım özge elini dayadı zile çalıyo..bi yandan kikirdiyoruz kapıda ve birden bire bir ses hoporlörden geliyo ...kimm oooo :))))
     Gayet kibar ve sevimli bir şekilde vize başvurusu için geliyoruz dedik..ve yarı türkçe yarı yabancı aksanlı bir adam sesi '' siz saatin kaç olduğunu biliyo '' dedi donduk kaldık özge ''okeyyy '' dedi ne alakaysa !! :)) ve biz arkamıza bakmadan ordan uzaklaşırken aynı ses '' eğer siz bilmiyosa kapıdan oku kaçta '' diye söyleniyodu diafonun öte ucunda :)
    Bizde gidip bi yer bulup oturduk ismi c'viz ankarada bir çok şubesini görebilirsiniz ama görsenizde girmeyin derim bi kahvaltı yapalım dedik tabak bildiğin boş geldi ödediğimiz faiş hesapda cabası.
.kahvaltı yapmaya çalışıp 10 a kadar vakti doldurduk ve gittik tekrar konsolosluğun önüne bu kez kapıyı çalmaya korktuğumuz için biraz bekledik kapıda ve diğer bekleyen arkadaşlarla daha sonra bizde daldık içeri..biz soru filan sorarlar diye bekliyoduk bide diafondaki beyefendi çıkacak karşımıza diye titriyoduk ama işlemleri çok hoş siyahi kıvırcık bi abla yaptı ingilizcesi gayet açık ve anlaşılırdı.. sağolsun herşeyi halletti..konuştuk anlaştık ve yüzümüzde gülücüklerle çıktık oradan..
    saat 10 30 da tüm işlemleri bitirmiştik yani akşam 9 a kadar özgürdük :)
  raşit galipden kızılaya yürüyerek indik
 oradan tunalı hilmiye çıktık  mağazaları dolaştık yolun ortasında oturup mısırlarımızı yedik tekrar kızılaya gittik ordan metroyla ikimizinde favori mekani ankamalle geçtik..
.ankamall resmen küçük cennet benim için..bildiğin saatlerce dolaşmısız ve her katı iki kere gezdiğimizi farkettiğimizde ikimizide hali kalmamıştı :))
 yemeğimizi ankamallde yedik ama tadilat yüzünden sanırım pek güzel bi yer yoktu ama doyduk en azından..ardından dönüş vaktine kadar  ankamallin bahçesinde oturmaya karar verdik..ama 15 dk geçmeden daha yorgunluğumuz bile dinmeden yağmur başladı..şans işte :))
metroya binip aştiye gitmeye orada gezmeye kadar verdik..ankamallden aştiye gitmek için metroyla kızılay durağında inip aşti ye aktarma yapmanız gerekiyo..aşti şehir dışı biyer otobüsünüz 9 da saat 7 napsak derken foursquaredan yakındaki magazaları sorgulattık ve 400 metre için de armada ve bir alışveriş merkezi daha görünüyodu benimde kotum beni sıktığında onla yola çıkmaz istemedim gidelim bana eşorfman alalım dedim..bir amcanın yanlış tarifi yüzünden 15 dk armada ya 25 dk da ulaştık ama korkunç gerçek gün gibi ortadaydı koca alışveriş merkezine insan bi tane mi eşorfman getirmez arkadaş yok işte yok. bildiğin nalet bir plaza orada en hoşuma giden şey merdivenlerdi piano tuşları şeklinde yapmışler merdvenleri ve her adım da melodi sesleri yükseliyo :)) bayıldımmm :) oraya ait bir video linkte 
http://www.youtube.com/watch?v=Yb5uYBymLys

bu arada biz bileti 9 sanarken özgecim keşke 9 30 olsa dedi ve bi baktı gerçektende öyle :)) kızın içi temiz :))
   eşormansız ben söylenmeye huysuzlanmaya başladım biletimize yarım saat olduğu halde  bu kez koştuk  armadanın karşısında ki next level isimli alışveriş merkezine oradan yakın görünüyodu ama birazcık varmış mesafe :(( geniş çaplı bir otoyolu geçip karşıya geçmeyi başarmanın zaferiyle girdik içeriye ama oda ne girir girmez burberryler michail korkslar karşıladı bizi bura armadadanda beterdi yani :) ama tam çıkacakken bir mağazaya girmeyi ve eşorfman bulmayı başardık :)) ve biletimize 15 dk vardı :))
    kendimizi taksiye atmamız ve aştiye varmamız bir oldu üstelik hala 10 dk mız vardı bu arada annesinin kızı olarak takside yapığımı anlatmadan geçemiycem..telefonum çalmış gibi yapıp hayali abimle konuştum ve taksideyiz 5 dk sonra oradayız dedim ki.. taksici abimiz mesajı alsın gecenin 9 unda takside iki kızın ne işi var sahipsizler mi demesin :) tamam tamam biliyorum gerçek bir Malatyalıyım :))
    ardından otobüsümüze bindik ben eşorfmanımla  gayet rahatdım tabi :)) işte arabamız 9 30 da kalktı ve ikimizde 10  30 dan sonrasını hatırlamıyoruz sabah muavin abinin abla kalkın geldik diye dürtmesiyle uyandık işte :)))
   özoşumla bi ankara geziside böyle sonuçlandı işte :))





7 Temmuz 2014 Pazartesi

KALPLİ KURDELALI KURABİYE :))

Hoşgeldin Seli adlı bir önceki postumda size doğum öncesi yapılan hazırlıklardan bahsetmiştim..hastane odasına ziyarete gelenler için yaptığım küçük sevimli kurabiyeler gerçektende ilgi çekti bende tariifi sizle paylaşmak istedim :))

Malzemeler :)


  • bir paket margarin 
  • 10 kaşık pudra şekeri
  • 2 yumurta
  • 4 kaşık nişasta
  • bir pk kabartma tozu
  • aldığı kadar un
ODA SICAKLIĞIN YUMUŞAMIŞ MARGARİN,YUMURTA VE PUDRA ŞEKERİNİ KARIŞTIRIP NİŞASTA UN VE KABARTMA TOZUNU EKLEYİP NE YUMUŞAK NE SERT GÜZEL BİR HAMUR YOĞURUYORUZ..YOĞURDUĞUMUZ HAMURU 10 DK DİNLENDİRİYORUZ
ARDINDA HAFİF UNLADIĞIMIZ TEZGAHA HAMURU ÇOK İNCE OLMAYACAK ŞEKİLDE AÇIYORUZ. VE KALPLİ KALIBIMIZLA KESİYORUZ

KESTİĞİMİZ KALPLERİN SAĞ KÖŞELERİNE YUVARLAK BİR CİSİMLE DELİK AÇIYORUZ BEN PİLOT KALEM KAPAĞI KULLANDIM :)) VE TEPSİYE DİZİYORUZ

 200 DERECEDE 10 12 DK PİŞEN KURABİYELERİMİZİ SOĞUTTUKTAN SONRA DELİKLERDEN KURDALE GEÇİRİP FİYONK ATIYORUZ İSTE BU KADAR :)

   

AFİYET OLSUNN :))




HOŞGELDİN SELİ :))

MERHABALARR :))
Bizim evde bayadır süregelen bir heyecan var  ikinci kuşak kuzenim İlke abla bebek bekliyordu,kendisini pek severim bebeşinede kendim birşeler hazırlamak istedim..bebek şekerini yapmayı çok istememe rağmen aksilikler birazda benim erasmusla boğuşmam üst üste gelince bebek şekeri işi yattı fiyaskoyla sonuçlandı bende küçük minik birseyler hazırladım kendimce :) kapı süsü, düşünce balonu, anne tacı derken öyle uğraştım durdum ve bugün büyük gün geldi çattı minik bir prensesimiz oldu :) Adı henüz yok bebişin ama abisi ona Seli dediği için bizde Seli diyoruz şimdilik :) Öyle tatlı öyle güzel ki anlatamam pembe beyaz bişey :)
 Gel gelelim hazırlıklara






EFENDİM BU BİR KAPI SÜSÜ AMA FOTOGRAF ÇEKİMLERİNİN AZİZLİĞİNE UĞRAMIŞ KENDİSİ KEÇEDEN DİKİLDİ İÇİNE ELFAY KONUP ŞİŞİRİLDİ YANLARINA TÜTÜ GEÇİRİLDİ,DETAYLAR GÖRÜNSE İYİYMİŞ AMA NAPALIM :) 
not :üstünde hoşgeldin bebek yazıyor :)







BUNLARDA SON ZAMANLARDA YAPMAYI EN ÇOK SEVDİĞİM ŞEYLER DÜŞÜNCE BALONLARI :) Mukavva yuvarlaklar kestim üstlerine elişi kağıdı kapladım ve yazıları gene elişi kağıdından kestim tutacak yerleri ise çöp şişler :)
 buda Selinin abisinin ,Çağanın düşünce balonu :))

















Güzeller güzeli annemizin tacı gene keçeden <3



Buda prensesin kafasında büyük tokası :))















Günün yıldızı KALPLİ KURDALELİ KURABİYELER :) yaparken biraz uğraştırdı beni ama sonuçtan öyle zevk aldımki değdi doğrusu :) kurabiyelerin detayını bir sonraki postta anlatacağım..











ve bebek şekerleri şekerlerin kendi emeğimiz olmasını çok isterdim ama maalesef olmadı ,ama tatlı mı tatlı bu çikolataları bulıunca içimiz rahatladı :)


 


SELİ BEBEĞİN DOĞUM HAZIRLIKLARI BÖYLE İŞTE BİR SONRAKİ KURABİYE POSTUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE HOŞÇAKALIN :)))

28 Ocak 2014 Salı

EN İYİ ÇÖZÜM YOLU ;Suçu Karşındakine Yık Ve Kaç

     ne demişti falcı ani kararlar alma sakin ol..sakin ol sakin ol  sakin ol sakin ol sakin ol  sakin ol sakin ol sakin ol  sakin ol sakin ol sakin ol  sakin ol sakin ol sakin ol  sakin ol sakin ol sakin ol  sakin ol ....
    niye hep paniğim ben ya deli gibi neden hep ilk aklıma geleni yapıp sonra pişman oluyorum..yemin ederim kişilik bozukluğu var bende kendime sahip çıkamıyorum deli gibi haraketler yapıp duruyorum..
   insan yarım saat geç cevap aldı diye üstelik sarjım bitti diye geçerli bir mazaret duysa bile üstelik karşısındaki sevgilisi bile değilse manyak gibi trip atıp numarayı telefonundan kazıyıp bide üşenmeyip faceyi açıp o kişiyi çıkarır mı üstelik bunları yapmayı 3 dakikaya sığdırmayı başarır mı????? başarır insan manyak  olunca böyle içine edip sıvama işleri hiçte zor olmuyo benim ömrüm bunla geçiyo biliyorum..burnu boktan çıkmıyo lafı varya ha işte bu lafdaki 3. tekil şahıs ben oluyorum
hayır deli desen değilim valla deli yaptığına pişman olur mu sallamaz yapar eder ohh miss..benimki ayrı bi boyut psikolojide bokoloji fln olmalı bu halimin adı..yada ne bileyim devlet resmiyetleştirse bu durumumu ben ve benim gibileri bi çatı altında toplasa açsa bok işlerinden sorumlu devlet bakanı makamı atasa beni başına..hayır derim tamam bok içindeyim ama bi şanım şöhretim adım yürüüsün..oda yok arkadaş oda yok
      bişey yapmadan bi dur bi düşün demi daha bir ay olmadı falcı sana demedimi sakin ol  sinirlerine hakim ol diye adamın ağzından çıkan herşeye kesin gözüyle bakan kimdi dinlesene işte adam şimdı  iolsana sakin... hayır sen ne diye numarayı silersn sildiin hadi atardın iki gün sonra bi bahane, numaralarım silindi, telefonu yürüttüler filan dersin faceden niye sildin ahh akılsız ahada geçti sinirin ne diyecen şimdi elim değdi yanlışlıkla çıkardım seni mi....tekrar mı eklesem acaba..yanlışlıkla sildim bahanesini yer belki.....kuzenim çıkarmış desem çocukca olacak..belkide anlamaz ya..ama anlarsa ayıp olacak..anlayana kadar bekliyim olmazsa sonra bi yol bulurum..yada o anlamadan suçu onun üstüne atayımm..hahahah işte bu tribimide atarım...:))y
napalım beni o mecbur bıraktı bana ne kardeşim ataydın zamanında cevabı..bi lira verip dolturtaydın hızlı sarj makinasında..hayır bide cimri yani bunuda anladım iyi oldu...müstahak valla müstahak
teyyy bide suçu üstüme çekecekmişim hiçde bile efendim onun  yüzünden oldu bunlar...ohhh be rahatladım yeter bu kadar yazı face ye gireyimde bi metiye düzeyim beni arkadaşlıktan çıkarmaya kalksa neler gelir başına anlar böylece..ohh be :))